29 Ağustos 2014 Cuma

İzle, Eğlen ve Geç




Hani bazi filmler vardir ya konusu senin için önemli değildir kavga dövüş, macera, vurma kirma, silahlar konuşsun yeter ki dersin ya o filmlerde. Konusu olmasa da olur ama oyuncularin muhteşemliğiyle birleşen macera filmi senin hayatinin filmi olur ya. Büyük oyuncular o kadar güzel oynar ki senin gözlerinin önünde belkide konusu senin en son düşüneceğin şeydir filmin. İşte Cehennem Melekleri serisi tamamen bundan ibaret. Büyük oyuncularin harika rolüyle konu uçar gider ve kavga sahneleri kalir senin aklinda.

15 Ağustos'ta serinin 3.filmi çikmişti ve ben tabi ki hemen izledim o gün çünkü ordaki olanlari hemen izleyip 2.filmden sonraki heyecani atmaliydim üzerimden. Evet öyle de oldu filmi izledim ve inanilmaz bir rahatlama geldi bana ve ayakta alkişlanilacak macera şöleni. Sonra üstünden zaman geçince aynen dediğim gibi süper starlar sayesinde konuya ve filmin bazi sıkıcı yerlerine hiç dikkat etmemişim bile. Stallone, Statham, Snipes, Ford, Li, Schwarzenegger, Gibson ve daha birçok yildiz oyuncu. Zaten bu isimleri gördükten sonra o filmi izlememek elde değil. Kesin kavga gürültü var yine diyosun içinden ve heyecanlaniyorsun filmi beklerken.
İşte ben tamamen böyle oldum üstelik filmin etkisine o kadar kaptirmişim ki kendimi iki defa izledim ve ikinci izleyişimde tabi ki bazi eksikliklerinde farkina vardim.



Herşeye rağmen "izle, eğlen ve geç" modunda izlenebilecek ve keyif alinabilecek harika demek yetmez olağanüstü oyuncularin resitaliydi benim için The Expendables 3.

İzlerken konuyu anlamaya çalişmayin keyif almaya bakin maceradan ve oyunculardan..

28 Ağustos 2014 Perşembe

Resimden Heykele Michelengelo


Uzun zamandır bir araştirma yapiyorum ve bu arastirmami da burada paylasmak istedim. Konum ise Ronesans’in baş karakterlerinden Michelengelo. Ben bu konuya öncelikle Sistine Şapeli’nden giriş yapmak istiyorum. Evet Sistine Şapeli’nin şu anda tavanlarini süsleyen olağanüstü resimler Michelengelo’ya ait. Bende buradan yola cikarak arastirmama basladim. 1500’lu yillarda o zamanin Papa’si II. Julius tarafindan Michelengelo’ya yaptirilan bu resimlerin birazindan bahsetmek istedim. Papa bu resimler ilk gordugunde Michelengelo’ya resimlerin cok acik ve terbiyesiz oldugunu soylemiş bunun uzerine de Michelengelo, Papa’ya siz önce dünyadaki terbiyesizlikleri duzeltin, temizleyin benim resimlerimde kendiliğinden temizlenir, düzgün hale gelir cevabini vermistir. Bu resimler hala orjinalligini koruyor ve bu da buyuk bir ustanin elinden ciktigini bize apacik bir sekilde sunuyor. 

Bu resimlerden oncelikle Tanri’nin Adem’e hayat verisinin anlatilmasi resmi herkes icinde ayri bir yerdedir. Bu resimde onemli detay parmaklarin birbirine olabildiğince yakin olmasidir. Eserde Hz. Adem bu cana uzanan Tanri ise cani verendir. Yine bu resimlerin icinde Hz. Adem ve Hz. Havva’nin yasaklanmis elmayi seytandan alip yemeleri ve cennet bahcesinden atilislari da canlandirilmistir Michelengelo tarafindan. Yine bu resimlerde Hz. Nuh’un canlandirilmasida vardir.

Geleyim en önemli konuya ki Michelengelo’nun asil meslegi olan heykeltiraslik, bende bu konuda asil arastirmami yaptim ve en onemli iki heykeli anlatmak yazmak istedim. Bunlardan birisi yukardaki resimde de gözüken Pieta heykeli digeri ise Hz. Davud’un canlandirildigi heykel. Bunlar Michelengelo’nun en onemli eserleri olarak geciyor tarih kitaplarinda da. Ben once Pieta’dan baslamak istedim.
Pieta, kucağinda Hz. İsa’nin cesedini tutan Hz. Meryem Ana heykelidir. Heykelin en dikkat cekici yonu ise bence Hz. Meryem’in yuzunun genc gozukmesi ve Michelengelo buna cevap vererek Hz. Meryem’in safligi ve bakireligi yuzunden gencligini muhafaza ettigini soyledigi aktariliyor kaynaklarda. Heykelde tam olarak anlatilmak istenense Hz. İsa’nin çarmihtan indirildigi andir ve artik Hz. İsa’nin cansiz bedeni annesi Hz. Meryem’in kollarinda yatmaktadir. Burada da dikkat cekici nokta bana göre Hz. Meryem’in Hz. İsa’nin bedenin sağ eliyle kavrarken sol eliyle de bedeni izleyici sunmasidir ve yine bence en guzel nokta Hz. Meryem bunu yaparken yuzu yere dönüktür ve bu da müminlerin yüzüne dogrudan bakmak istemedigi yuzundendir diye soyleniyor. Heykeli etkili kilan ve biricik olmasini saglayan ise Michelengelo’nun imzasini tasiyan tek heykel olmasidir. Michelengelo imzasini Hz. Meryem’in kiyafetini bir arada tutan kusagin uzerine yontmustur. Simdi bu heykel San Pietro Katedrali’nde ozel bir yerde kornuyormus, bencede gidip gorulmesi gereken bir basyapit.

Diger ve son esere geçeceğim yazimda. Bu eserde yine Michelengelo’nun en önemli eserleinden sayilan Hz. Davud heykeli. Bu basyapitta iste Hz. Davud’un Golyat’a saldirmaya karar verdigi ani simgelemektedir. Yaklasik 5 metre boyunda olan heykel Floransa sehrininde en önemli sembolü olmustur. Heykelin en onemli yani ise insan oranlarinin hemen hemen ayni olmasi ve bunun heykele adeta gercek gibi yansitilmasi olarak dusunuyorum ben. Ve yine ilginc olani da Hz. Davud’un Kudüs’u fethinin 3000. yilina ozel olarak bir
 kopyasi Florensa’dan armagan olarak Kudus’e gonderilmistir. Ve bizim dinimize gorede ayni sekilde Kudüslülerde de heykel sehre gelince buyuk bir firtina kopmus ve ciplak figurun kabul edilmemesi gerektigi soylenmistir. Uzlanma saglanip giyinik heykel olarak kopyasi sehre gonderilmistir bu ilginc tarihi de anlatmak istedim. Ve asil gercek heykel ise su anda Floransa’da Akademi Galerisi’ndedir.





Ben bu yazimi Michelengelo’ya ayirmak istedim ve arastirdim yazdim. Sanat meraklilarina duyurulur bu yazim..